17 Kasım 2023 Cuma

A.Erzurum Mutfak Kültüründeki Kış Hazırlıkları

A.Erzurum Mutfak Kültüründeki Kış Hazırlıkları 
Erzurum mutfak kültüründe kış aylarına yönelik olarak yapılan hazırlıklar sonbahar aylarının gelişiyle birlikte başlamaktadır. Erzurum’un oldukça yağışlı geçen kış aylarında özellikle kırsal kesimde ulaşımın zorlu bir mücadeleye dönüşmesi, mutfak ürünlerine ulaşamama gibi durumlar sebebiyle birçok yiyecek-içecek ürünü önceden hazırlanıp çeşitli saklama yöntemleriyle uzun ömürlü hale getirilmektedir. Kış hazırlıkları teknolojik ve bilimsel gelişmelerin nispeten daha az gerçekleştiği geçmiş yıllarda oldukça önemli bir şekilde mutfak yapısına hâkim iken, günümüz Erzurum mutfağında bazı yiyecek-içecek ürünlerine yönelik kış hazırlıkları yapılmaya devam etmektedir. Bu doğrultuda kış hazırlıklarına yönelik erişilen veriler çorbalar, süt mamulleri, sebzeler, et mamulleri, turşular, reçeller ve içecekler, kuru yemiş, meyve ve baharatlar temaları altında ve aşağıdaki şekilde değerlendirilebilir:

- Çorbalar: 
Erzurum mutfağında kış aylarında özellikle Ayran Aşı oldukça fazla tüketilmektedir. İçeriğinde kullanılan malzemelerin bir kış şehrinde kolayca hazırlanabilir olması Ayran Aşı’nın Erzurum’da kış aylarında da tüketilebilir olmasını sağlamıştır. Erzurum mutfak kültüründe Ayran Aşı için önceden (genelde sonbahar ayları) yarma dövülmekte ve kullanılmak üzere saklanmaktadır. Ayrıca bulgurun kullanıldığı diğer ürünler için (Sirkeli yemeği gibi) de bulgur kaynatılarak kış aylarında kullanıma hazır hale getirilmektedir. 

- Turşular: 
Erzurum mutfak kültüründe sonbahar aylarında özellikle lahana ve fasulye turşuları yapılmaktadır. Bu turşuların kullanıldığı yöresel yemekler de kış aylarında Erzurum mutfağının vazgeçilmez ürünleri arasındadır. Lahana ve fasulyenin yanında diğer turşuluk ürünler de gerek turşu çeşitleri olarak gerekse kış aylarında Turşu Pancarı yemeği olarak hazırlanarak tüketilmektedir. 

- Süt mamulleri: 
Erzurum mutfağının coğrafi işaretli ürünü olarak ön plana çıkan Erzurum Göğermiş Civil Peyniri aynı zamanda Erzurum mutfak kültürünün en önemli kış hazırlığı ürünlerinden biri konumundadır. Civil Peyniri sonbahar aylarında küplere ya da çeşitli kaplara basılarak, peynirin bulunduğu kabın ağzı kül içine gelecek şekilde döndürülmekte ve bu şekilde bekletilerek olgunlaşması sağlanmaktadır. 
Yine Erzurum mutfağının vazgeçilmez unsurları arasında olan sadeyağ için de ilkbahar ya da yaz aylarında meralarda otlayan ineklerin sütlerinden elde edilen tereyağları kullanılmaktadır. Bu dönem sütlerinden elde edilen tereyağları eritilip tortusundan ayrılmakta ve Erzurum mutfağında oldukça fazla kullanılan çinko kovalara doldurularak kışlık yağlar elde edilmektedir. 
Yaz aylarında yağsız yoğurttan ya da yağı alınmış ayrandan elde edilen ve kurutulmuş yoğurt niteliği taşıyan Kurut hazırlanmaktadır. 
Kurut, kış aylarında “Kelecoş” isimli yöresel yemeğin suyu için kullanılan oldukça farklı bir ürün olarak ön plana çıkmaktadır. 
Erzurum’un kırsal kesimlerinde yaşayan yerel halk tarafından kış akşamlarında köy odalarında Süt Helvası ve Tel Helva gibi ürünler de imece usulü yapılmakta ve köy odası sohbetleri sırasında tüketilmektedir. 

- Sebzeler: 
Erzurum mutfak kültüründe geçmişten günümüze kadar temel sebzeler olarak kullanılan patates ve soğan gibi ürünler kış aylarına yakın bir zamanda fazla miktarda alınarak güneş görmeyen, serin ortamlarda saklanmakta ve kış boyunca tüketilmektedir. Özellikle son güz aylarında kırağı yedikten sonra toplanan patatesin daha kalın kabuklu olmasına dikkat edilmekte ve kışlık patates olarak bu tür kullanılmaktadır.
Erzurum’un iklim şartları ve konumu dikkate alındığında kış aylarına yönelik sebze hazırlığı oldukça önem arz etmektedir. Katılımcılardan K1 bu durumu şöyle ifade etmektedir. “Kışın sebze fiyatları çok pahalı ve sadece marketlerde satılıyor. Bu yüzden biz de taze fasulye, kabak, yeşil soğan, biber ve patlıcan gibi sebzeleri ayıklayıp, yıkadıktan sonra -ürüne göre doğrayarak- ipe ya da temiz bir bez üzerine dizerek kuruturuz.” Kurutulan bu sebzelerden taze fasulye ortadan uzunlamasına ikiye kesilerek “çırtma” adıyla kurutulmakta ve kış aylarında “Taze Fasulye Çırtması” yemeği olarak tüketilmektedir. Yine çırtma yöntemi ile şalgam da doğranarak saklanmakta ve “Şalgam Çırtması” yemeği olarak tüketilmektedir. Patates özellikle kırsal kesimde uzun kış gecelerinde sohbet etme amacıyla köy odalarında toplanan erkekler tarafından sobalarda közlenerek pişirilmekte ve tuzlanarak yenmektedir. 

 - Et mamulleri: 
Erzurum mutfak kültürü içerisinde kırmızı et ağırlığı hissedilebilir derecede önemli bir üründür. Dolayısıyla Erzurum mutfağı kış hazırlıkları içerisinde de kırmızı ete yönelik hazırlıklar oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Kırmızı et, genellikle kış ayları gelmeden önce kavrularak kavurma halinde saklanmaktadır. Kavurma haline getirilen ve saklanması bu şekilde kolay olan kırmızı et kış aylarında gerek kahvaltıda soğuk şekilde gerekse diğer yemeklerin içerisine katılıp pişirilerek tüketilmektedir. 
Günümüz Erzurum mutfağında artık çok yapılmasa da dağ köylerinde nadir olarak büyükbaş veya küçükbaş hayvan tırnakları da tandırların tavanlarına asılarak kurutulmaya bırakılmaktadır. 
Katılımcılardan K4 bu durumu “eskiden kışın çok kar yağardı, dışarı çıkamazdık, hayvan kesemezdik, yazın hayvanı keser tırnaklarını ve biraz eti tandırlarda kuruturduk. Çorba ve yemeklerde kullanmak için.” olarak ifade etmiştir. 

- Hamur işleri: 
Erzurum mutfağında buğday ağırlıklı beslenme kültürünün hâkim olduğunu söylemek mümkündür. Bu doğrultuda Erzurum mutfak kültüründe hamur işleri her mevsim tüketilen bir ürün grubu olarak değerlendirilmektedir. Erzurum mutfağında hamur işlerine yönelik kış hazırlıkları içerisinde imece usulü yapılan Tandır Ekmeği ve Yufka gibi ürünler başı çekmektedir. Özellikle kırsal kesimde yaşayan Erzurumlu kadınlar kış ayları gelmeden imece usulü toplanarak her ev için kışlık Tandır Ekmeği ve Yufka hazırlamaktadır. Bu ürünler kış aylarında sobada ısıtılarak yenilmektedir. 
Ayrıca özellikle Erzurum’un Karadeniz Bölgesi’ne yakınlığıyla ön plana çıkan Uzundere, Oltu gibi ilçelerinde kışlık yufka sarması şeklinde olan Siron’lar sarılarak hazır hale getirilmektedir. Siron’lar kış aylarında pişirilerek yoğurt ve eritilmiş sadeyağla tüketilmektedir. 
Erzurum mutfağı ürünleri arasında olan Tatar Böreği gibi hamur işleri için yufkalar hazırlanıp kesilerek kurutulmakta ve kışın hazır şekilde çıkarılarak haşlanıp yenilmektedir. Kesme Aşı’nın hamur yapılarak elde edilen kesmeleri de kış ayları öncesinde bir araya gelen kadınlar tarafından imece usulü hazırlanmakta ve kış aylarında kullanılmak üzere kurutularak saklanmaktadır. 

 - Reçeller ve içecekler: 
 Özellikle kahvaltıların vazgeçilmez ürünü olan, meyvelerin, çiçeklerin ve bazı sebzelerin şekerle kaynatılması sonucu elde edilen reçeller, kış hazırlıkları içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Meyvelerden elma, armut, ayva, kayısı (marmelatı da yapılmakta) ve incir gibi ürünlerin, çiçeklerden ise gülün reçeli yapılmaktadır. Ayrıca Erzurum’un özellikle kırsal alanlarında yaz boyunca ve sonbahar aylarında yapılan pekmez ve bal gibi ürünler serin alanlarda saklanmakta ve bir sonraki üretim zamanına kadar tüketilmektedir. Yine özellikle Erzurum’un nispeten daha yumuşak bir iklime sahip olan kuzey ilçelerinde kızılcık, kuşburnu, erik ve vişne gibi meyveler kurutulup kış aylarında kaynatılarak içecek elde edilmektedir. Ayrıca ilkbahar ve yaz aylarında toplanan reyhan ve ıhlamurlar soğuk kış aylarında içilmek üzere kurutulmaktadır.

- Kuru yemiş ve kuru meyveler: 
 Erzurum’un çeşitli ilçelerinde yetiştirilen erik, kayısı, kuşburnu ve kızılcık gibi meyveler de yaz sonunda toplanarak kurutulmaktadır. Kuru meyveler bir Erzurum mutfak kültürü geleneği olarak uzun kış gecelerinde bardak bardak içilen siyah çayın yanında atıştırmalık olarak tüketilmelerinin yanı sıra marmelat, reçel olarak da işlenerek saklanmaktadır. Ayrıca kuru meyvelerden yine çeşitli komposto türleri ve Erzurum’un kuzey ilçelerine özgü olan “Kaysefe” tatlısı yapılmaktadır. 
Doğu Anadolu Bölgesi mutfağına özgü olan kavut ve kavurga gibi ürünler de kış ayları öncesinde ve sırasında hazırlanmaktadır. 
Kavut, kavrulmuş buğdayın dövülerek un haline getirilmesinden sonra sadeyağla karıştırılmasıyla oluşan ve kış aylarına yakışan bir atıştırmalık olarak ön plana çıkmaktadır. 
Kavurga ise mısır taneleri ya da çeşitli bakliyatların tohumlarının kavrulmasıyla elde edilen bir tür yöresel kuruyemiştir. 

 - Baharatlar ve Yenilebilir Otlar:
Erzurum mutfak kültüründe özellikle çorbalarda kullanılan baharat türleri arasında tarhun, reyhan, taş nane, nane gibi türler bulunmaktadır. Bu baharat türleri de sonbahar aylarında kurutulmakta ve kış aylarında pişirilen çorba ve yemeklere eklenmektedir. Buna ek olarak Erzurum mutfağında salamura edilerek saklanan bazı ot türleri de bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri Aşotu ve Çaşır olarak bilinen otlardır. Salamura edilen Aşotu, Ayran Aşı’na katılarak, Çaşır ise tuzlu sudan çıkarılıp yıkanarak yemeklerin yanında tüketilerek kullanılmaktadır. Erzurum’un çeşitli kırsal alanlarında yetişmekte olan yenilebilir otlar yaz ve sonbahar aylarında toplanarak kurutulmaktadır. 
Evelik, Kuşekmeği, Isırgan, Kuzukulağı, Gözeyaprağı, Bağayaprağı, Kızılca gibi yabani otlar kırsal alanlarda kendiliğinden yetişmektedir. Bu otlar kış öncesinden toplanarak kurutulmakta ve kış aylarında yine Erzurum mutfağına özgü olan Pancar olarak tüketilmektedir. 
Kurutulmuş tüm otların yemeğine yörede Pancar adı verilmekte, bazı yörelerde yine otun cinsine göre Evelik Pancarı, Kuşekmeği Pancarı gibi isimlerle anılmaktadır.

Erzurum Mutfak Kültürü 
Erzurum ili, Konya, Sivas ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin dördüncü, Doğu Anadolu Bölgesi’nin ise birinci en büyük arazi varlığına sahiptir. Coğrafi konumu itibariyle Anadolu’nun tarihi İpek Yolu üzerinde yer alması Erzurum’un başta Selçuklu ve Osmanlı Devleti olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapmasına neden olmuştur. Ayrıca bu konumu itibariyle Erzincan, Bayburt ve Gümüşhane gibi civar iller ile İran, Rusya ve Kafkaslar gibi farklı medeniyetlerin mutfak kültüründen etkilenerek zengin bir mutfak kültürüne sahip olmuştur (Çomaklı, 2011:333). 
Bu mutfak kültürünün oluşmasında doğal koşullar ve iklim gibi faktörlerin etkisi göz ardı edilemeyecek kadar fazladır. İkliminin sert ve kışın kar örtüsünün uzun bir süre yerden kalkmaması gibi hususların Erzurum mutfak kültüründe insanların çabuk bozulmayan ve uzun süre dayanabilen et, bakliyat, tahıl, hayvansal yağlar ve yazdan hazırlanan kurutulmuş sebze ve meyvelere yönelmelerine sebep olmuştur. Bu bilgiler doğrultusunda Erzurum mutfak kültüründeki yiyecek-içecek unsurlarını dört başlık altında incelemek mümkündür: 

A.Et ve Et Yemekleri 
Erzurum, Türkiye’de büyükbaş hayvancılık denildiğinde akla ilk gelen illerden birisidir. Sahip olduğu düz ve geniş mera alanları ile bölgede büyükbaş hayvancılık oldukça yaygın şekilde yapılmaktadır. Bu durum doğal olarak mutfak kültürüne yansımakta ve kırmızı etin Erzurum mutfağının en önemli değerlerinden birisi olarak ön plana çıkmasını sağlamaktadır. Yaz-kış fark etmeksizin birçok sebzeli yemeklerde ve özellikle yazın taze fasulye, biber, domates, kabak ve patlıcan gibi sebze yemeklerinde parça etler veya kıyma kullanılmaktadır. Ayrıca Ayran Aşı ve Kesme Aşı gibi yemekler bile mutlaka et ile yapılmaktadır. Bu durum yörede, “Pişirilen yemeklerde et olmazsa Erzurumlu’nun karnı doymaz.” şeklinde söylemlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur (Çomaklı, 2011:334). Bölge insanı kış şartlarında da her an misafir ağırlayabilme ihtimaline karşın, yaz aylarında etleri kavurarak dondurucularda muhafaza etmektedir. Bölgede büyükbaş hayvancılığın yanı sıra koyun ve keçi gibi türlerle küçükbaş hayvancılık da yapılmaktadır. Erzurum’un coğrafi işaretli ürünleri arasında olan Cağ Kebabı -bazı yörelerde Yatık Döner olarak da ifade edilmektedir- genellikle kuzu etinden yapılmaktadır. Ancak nadiren de olsa keçi etinden yapıldığı da bilinmektedir. Cağ Kebabı, cağ adı verilen şişler ile birlikte servis edildiği için bu adı almıştır. Erzurum’un Oltu, Olur, Uzundere ve Tortum ilçelerinde yoğun olarak tüketilen bu kebap, odun ateşinde önceden terbiye edilen etin yatık şiş üzerinde pişirilmesiyle hazırlanmaktadır. Cağ Kebabı için yaylalarda doğal ortamlarda yetişmiş, en az bir yaşını doldurmuş kuzuların eti tercih edilmektedir. Etin sinir, zar ve damarlarından ayıklanıp ince kıyılmış soğan ve karabiber ile terbiye edilerek bir gün dinlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca hazırlanan Cağ Kebabı’nda yağ oranın yaklaşık %25-30 oranında olması kebabın lezzetini etkilemektedir (Kadayıfçı Muharrem Usta, 2019).

B. Süt ve Süt Ürünleri 
Erzurum’da hayvancılığın gelişmiş olması dolayısıyla süt ve sütten üretilen tereyağı, yoğurt, kaymak, peynir gibi ürünler oldukça fazla tüketilmektedir. Ayrıca Erzurum’a özgü Civil Peyniri ve Lor Peyniri ülke genelinde büyük bir üne sahip olmasıyla birlikte hem lezzet yönünden hem de ekonomik yönden bölge insanı tarafından çok sık tüketilen peynir türleri olarak ön plana çıkmıştır. Civil Peyniri, Erzurum’un yüksek dağları arasında kalan meralarda, çeşit çeşit otlarla beslenen hayvanların sütünden yapılmaktadır. Süt bir süre bekletildikten sonra belirli bir ekşiliğe ulaşmakta ve Civil Peyniri asıl tadını bu ekşilikten almaktadır. Ayrıca yağı alınmış sütten yapıldığı için yağsız bir peynirdir. Diğer meşhur peynir türü olan ve Anadolu’nun bazı bölgelerinde Çökelek olarak da bilenen Lor Peyniri, Civil Peyniri’nin üretimi esnasında kazanın altında birikmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bu peynir türü bu haliyle tüketilebileceği gibi tuzlanarak küpe ya da tenekeye hava almayacak şekilde ağzı kapatılıp özellikle külün üzerine ters çevrilerek bir ay kadar bekletilip küflenmesi sağlandıktan sonra lorun kendine özgü göğermiş (kerti) lora dönüşmüş haliyle de yenilebilmektedir. Lor peynirinin, Erzurum ile beraber civar illerde de bu şekilde gögermiş olarak tüketildiği bilinmektedir. Hem Civil Peyniri’nin hem de Lor Peyniri’nin diş çürümesine, mide rahatsızlıklarına, bağırsaklara ve ishale iyi geldiği ifade edilmektedir (Serçeoğlu, 2004:39). Erzurum mutfağında önemli bir yeri olan tereyağı ise tandır yakılarak büyük bakır kazanlarda eritilip çinko kovalarda muhafaza edilerek kışın tüketilmek üzere kilerlerde saklanmaktadır. Tereyağının yanı sıra tereyağından daha değerli bir ürün olan kuru kaymağı ise günümüzde neredeyse hiçbir köy yapmamaktadır. Erzurum’da yalnızca İspir’de ve şimdilerde çok özel süt ürünleri satan bakkaliyelerde bulunmaktadır (Çomaklı, 2011:339). 

C. Otlar ve Sebzeler 
Erzurum mutfak kültüründe hem çiğ olarak yenilen hem de pişirilerek yemeklere katılan, salatası yapılan, kurutulan ve turşusu yapılan birçok ot ve sebzeye rastlamak mümkündür. Erzurum mutfak kültüründe en sık kullanılan bazı ot ve sebzeler şu şekildedir (Mil ve Denk, 2015:3); 
Aşotu: Bu ot türü genellikle peynirlerde ve çorbalarda kullanılmaktadır. Özellikle Ayran Aşı (Yoğurt Çorbası) çorbasına baharat olarak katılmaktadır. Ayrıca toprak üstüne bulunan taze kısımları çiğ olarak da yenilebilir. Çiriş: Boyu yaklaşık bir karış ve zambak türünden bir çiçekli bir bitki olan çiriş, belli yükseklikteki yerlerde yetişmektedir. Olgunlaştığın da bıçak yardımıyla dipten kesilerek toplanan çirişotu, yağda kızartılarak, haşlanarak veya süt ve yumurta ile birlikte kavrularak tüketilebilmektedir. 
Işkın, Uçkun: Karlar eridikten sonra ortaya çıkan ve en çok Mayıs ve Haziran aylarında yetişen bu bitkinin bilimsel adı “Rheum Ribes”dir. Geniş ve kalın bir gövdeye sahiptir ve ekşimsi bir tadı vardır. 
Evelik: Düvelek, Efelek, Labada gibi isimlerle de anılan Evelik, çorbalarda sık kullanılmaktadır. Ayrıca ekşi olmayan geniş yapraklarıyla çorba veya bulgur pilavına katılabildiği gibi salamura olarak kışın da sarma ve dolma gibi yemeklerde de kullanılabilmektedir. 
Erzurum mutfak kültüründe kullanılan diğer ot ve sebzeler ise Acıgıcı, Adol, Bağayaprağı, Baldıran, Burcalak, Isırgan, Köbelek, Camışkulağı Caşır, Kımı, Haşhaş ve Helliz şeklinde sıralanabilmektedir. 

E. Hamur İşi ve Tatlı: 
Erzurum mutfağının bilinen en meşhur hamur işi ve tatlısı, Kadayıf Dolması, Su Böreği ve Tandır Ketesi’dir. Bölgede tatlı denildiğine akla ilk gelen Kadayıf Dolması, kadayıfın ceviz içiyle sarılıp yumurtaya bulandıktan sonra kızartılarak şerbete atılmasıyla yapılmaktadır. Su Böreği ise bir tepsiye yedi yumurta hesabıyla yoğrulan hamurdan üretilmektedir. Her tepsi için 12 yufka kullanılır. Yufkalar ilk olarak kısa bir süre tuzlu kaynar suda haşlanır. Daha sonra her yufkanın arası bol tereyağı ile yağlanarak tepsiye serilmeye başlanır. Altıncı yufkadan sonra Civil Peyniri ve ince kıyılmış maydanoz konulur. Diğer yufkalar da konulduktan sonra fırında veya ocakta kızartılır. Tandır Ketesi ise tereyağı

Hiç yorum yok: