5 Eylül 2009 Cumartesi

gilaboru suyu

Gilaboru Suyunun (Vibirnum opulus L.) Reolojik Davranışının Belirlenmesi
Aylin Altan, Sibel Kuş ve Ahmet Kaya
Gaziantep Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, 27310 Gaziantep
Özet
Bu çalışmada, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde özellikle de Kayseri şehrinde geleneksel bir
içecek olan gilaboru suyunun reolojik davranışı belirlenmiştir. Sağlık açısından birçok
faydaları olan gilaboru suyu, henüz endüstriyel olarak üretilmeyip sadece evlerde
hazırlanmaktadır. Gilaboru suyunun gıda sanayiine taşıyabilmek için konsantre edilmiş
gilaboru suyunun akışkanlık davranışının bilinmesi, kalite kontrolü, kullanılacak enerjinin
hesaplanabilmesi, proses kontrolü ve uygun aletlerin seçilmesi gibi konularda faydalar
sağlayacaktır. Gilaboru meyvesi sıkılıp, filtre edildikten sonra dönen vakum evaporatör
kullanılarak farklı konsantrelerde (59.7, 56.3, 53.1, 43.0 ve 35 °Brix) gilaboru konsantreleri
hazırlanmıştır. Hazırlanan gilaboru örneklerinin reolojik davranışları değişik sıcaklıklarda (5-
60°C) kontrollü stres reometre kullanarak belirlenmiştir. Gilaboru örnekleri hazırlanan bütün
konsantrelerde tiksotropik davranış göstermiştir.
Determination of Rheological Behaviour of Gilaboru Juice (Vibirnum
opulus L.)
Abstract
In this study, the rheological behaviour of gilaboru juice, which is a traditional drink in
various cities of Turkey, especially in Kayseri city, was determined. Gilaboru juice which has
many health benefits is not produced industrially, it is only prepared in home. To carry the
juice of gilaboru in food industry, a knowledge of the flow behavior of concentrated juices is
useful in quality control, calculating energy usage, process control and selection of the proper
equipment. After pressing and filtering of gilaboru fruit, different concentrates of gilaboru
(59.7, 56.3, 53.1, 43.0 and 35 °Brix) were prepared by using rotating vacuum evaporator. The
rheological behaviour of prepared samples were determined at different temperatures (5-
60°C) by using controlled stress rheometer. Gilaboru samples for all prepared concentrations
exhibited thixotropic behaviour.
Giriş
Orta Anadolu bölgesinde, özelliklede Kayseri şehrinde geleneksel bir içecek olan gilaboru
suyu Caprifoliaceae familyasından olan Vibirnum opulus L. bitkisinin suyunun ekstrakt
edilmesiyle elde edilmektedir. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yetişmekte olan gilaboru
yöreden yöreye farklı isimlerde anılmaktadır. Örneğin; Kayseri yöresinde gileburu, gilebolu,
gilaburu, gilaboru; Konya yöresinde giraboğulu; Tunceli ve Karadeniz Bölgesi’nde ise gili
gili şekline dönüşmüştür. Gilaboru bitkisi Crambark, Guelder Rose, European Cranberrybush
gibi isimlerle de anılmaktadır. İnce kabuklu, tek çekirdekli, karın yarığı bulunmayan, küre
şeklindeki meyvelerden yaklaşık 30-40 tanesi bir salkımı oluşturmaktadır. Olgunlaştıkça
sulanan meyveler zayıf, sarkık, şemsiyemsi bir görünüm almaktadır. Bu meyvelerin meyve
suyu verimi yaklaşık olarak % 43.5’dir (Ekici ve Velioğlu, 2003). Taze gilaboru meyvesinin
bileşiminde % 7.1 suda çözünebilir kuru madde, % 5.83 indirgen şeker, % 6.71 ham protein,
% 19.86 ham selüloz ile 560 mg/kg askorbik asit, 2473.8 mg/kg potasyum, 402.62 mg/kg
sodyum bulunmaktadır (Bolat ve Özcan, 1995).
Sonbahar sonlarında meyveler saplarıyla toplanıp, musluk suyuyla yıkadıktan sonra yaklaşık
üç ay süreyle su dolu bir kapta bekletilmektedir. Bu süre boyunca, meyveler olgunlaşarak
yenebilecek hale gelmektedir. Daha sonra meyve suyu elde etmek için meyveler preslenmekte
ve tüketimden önce suyla yaklaşık 1:4 oranında seyreltilip bir miktar şeker ilavesi ile içmeye
hazır hale getirilmektedir (Soylak ve ark., 2002).
Gilaboru meyvesinin sağlık açısından bir çok faydaları bulunmaktadır. Hafif astım, epilepsi
nöbetleri, yüksek tansiyon, menstrüal sancılar, damar ve kas kasılmaları, uyku bozuklukları
ve sinirsel düzensizlikler gibi rahatsızlıklarda etkili olduğu bilinmektedir (Ekici ve Velioğlu,
2003; Felter ve Lloyd, 2004).
Gilaboru suyu, henüz endüstriyel olarak üretilmeyip sadece evlerde hazırlanmaktadır. Meyve
konsantrelerinin viskozitesi evaporatör tipi, akış hızı ve yönü, ısı transfer hızı gibi proses
parametrelerini etkilemektedir (Crandall ve ark., 1982). Gilaboru suyunun gıda sanayiine
taşıyabilmek için konsantre edilmiş gilaboru suyunun akışkanlık davranışının bilinmesi, kalite
kontrolü, kullanılacak enerjinin hesaplanabilmesi, proses kontrolü ve uygun aletlerin
seçilmesi gibi konularda faydalar sağlayacaktır (Kaya ve Belibağlı, 2002). Literatürde
gilaboru konsantresinin reolojik özellikleri hakkında herhangi bir kaynak bulunmamaktadır.
Bu çalışmanın amacı gilaboru suyunun değişik sıcaklıklarda reolojik özelliklerinin
araştırılmasıdır.
Materyal ve Yöntem
Örnekler
Gilaboru meyvesi (Vibirnum opulus) Kayseri’nin Hisarcık ilçesindeki yerel üreticilerden
temin edildi. Gilaboru meyvesi sıkılıp filtre edilerek berrak gilaboru suyu elde edildi. Elde
edilen 8.5 °Brix gilaboru suyu vakum evaporatör (40°C) kullanılarak 59.7 °Brix’e konsantre
edildi. Hazırlanan 59.7 °Brix gilaboru konsantresi damıtık su ile seyreltilerek diğer gilaboru
konsantreleri (56.3, 53.1, 43.0 ve 35 °Brix) elde edildi. Hazırlanan konsantreler analiz
edilinceye kadar 4°C sıcaklıkta muhafaza edildi.
Kimyasal analizler
Gilaboru suyunda; pH, asitlik, suda çözünür kuru madde (°Brix), yoğunluk, protein ve toplam
şeker miktarları belirlendi. Asitlik ve pH AOAC (1990) standart metodları uygulanarak tespit
edildi. Çözünen katı madde miktarları OPTON model refraktometre (F.G. Bode, Hamburg)
kullanılarak 25°C’de belirlendi. Protein miktarı Kjeldahl metodu (Nx6.25) kullanılarak tespit
edildi. Gilaboru suyunun toplam şeker miktarı Lane-Eynon metodu (Pearson, 1976)
kullanılarak analiz edildi. Yoğunluk 50 mL’lik piknometre ile ölçüldü.
Renk Ölçümü
Gilaboru suyunun rengi HunterLab ColorFlex, A60-1010-615 model (HunteLab., Reston,
VA) renk ölçer ile ölçüldü. Kalibrasyon işlemi beyaz referans plaka (L = 93.00, a = -1.12, b =
1.29) kullanılarak yapıldı.
Reolojik Ölçümler
Gilaboru konsantrelerinin (59.7, 56.3, 53.1, 43.0 ve 35 °Brix) reolojik davranışları değişik
sıcaklıklarda (5-60°C) RheoStress RS1 (Haake) model kontrollü stres reometre kullanılarak
tespit edildi. Reolojik ölçümler sırasında kon-plak konfigürasyon sensör (çap = 3.5, açı = 2°)
kullanıldı. Gilaboru örneklerinin akış eğrilerinin belirlenebilmesi için, örneklerin kayma hızı
(

), 0’dan 300 s-1’e 300 saniyede artırıldı; 90 saniye boyunca 300 s-1’de bekletildi; ve
300’den 0 s-1’e 300 saniyede azaltıldı.
İstatistiksel Analiz
Statgraphics Plus istatistiksel analiz programı kıvamlılık katsayısı sabitlerini (Denklem (2))
hesaplamak için kullanıldı.
Bulgular ve Tartışma
Bu çalışmada, gilaboru örneklerinin akış eğrilerinin belirlenebilmesi için kayma gerilimi (τ,
Pa), kayma hızının (

, s-1) bir fonksiyonu olarak ölçülmüştür. 59.7 °Brix
konsantrasyonundaki gilaboru numunesinin değişik sıcaklıklarda (5-60°C), gidiş ve dönüş
yönündeki akış eğrileri Şekil 1’de görülmektedir. Artan ve azalan akış eğrileri arasında kalan
histerezis döngüsü gilaboru örneğinin tiksotropik özellik gösterdiğini ortaya koymaktadır.
Gilaboru örnekleri hazırlanan bütün konsantrelerde tiksotropik davranış göstermiştir.
Konsantre meyve sularının akış özellikleri kompozisyonlarına bağlıdır. Meyve sularının farklı
kompozisyonlara sahip olması, reolojik açıdan değişik özellikler göstermelerine neden
olmaktadır (Rao ve ark., 1984). Gilaboru örneklerinin tiksotropik özellik göstermesi
çoğunlukla çözünen madde, şeker ve protein gibi bileşenlerin fiziksel etkileşimi dolayısıyla
olmaktadır (Çizelge 1).
Kayma Hızı (1/s)
0 50 100 150 200 250 300 350
Kayma gerilimi (Pa)
0
100
200
300
400
500
600
5 0C
10 0C
20 0C
30 0C
40 0C
50 0C
60 0C
Şekil 1. Gilaboru örneğinin (59.7 oBrix) değişik sıcaklıklardaki akış eğrileri
Çizelge 1. Gilaboru suyunun bazı özellikleri
Asitlik (%) 15.67
Suda çözünür kuru madde (oBrix) 8.5
PH 3.23
Yoğunluk(g/ml) 1.021
Toplam şeker miktarı (%, kuru maddede) 5.84
Protein (%)(59.7 oBrix) 1.54
Renk L:28.65; a:17.52; b:14.53
Histerezis döngüsü zamana bağlı akış davranışının bir göstergesi olup, alanı tiksotropi
miktarının bir ölçüsüdür (Steffe, 1996). Gilaboru konsantrelerinin değişik sıcaklıklardaki
histerezis alanları Rheo Win programı kullanılarak hesaplanmıştır. Elde edilen değerler
Çizelge 2’de özetlenmiştir. Çizelge 2’ de görüldüğü gibi histerezis alanları gilaboru
konsantrasyonu azaldıkça azalmaktadır. Tárrega ve ark. (2004) yüksek viskoziteye sahip
tiksotropik akışkanların düşük viskoziteye oranla daha fazla histerezis alanına sahip olduğunu
ifade etmişlerdir. Gilaboru örneklerinin tiksotropik özellikleri sıcaklık arttıkça azalmıştır.
Gilaboru örneklerinin kayma gerilim ve kayma hızı deneysel verileri iki parametreli üslü
model kullanılarak ifade edilmiştir.
.
τ = K γn (1)
Burada, τ kayma gerilimi (Pa),

kayma hızı (s-1), K kıvamlılık katsayısı (Pa.sn) ve n akış
davranış indeksi olarak tanımlanmıştır (Crandall ve ark., 1982). Deneysel verilerin doğrusal
olmayan regrasyon analiz yöntemiyle denklem 1'e uygulanması sonucunda hesaplanan
kıvamlılık katsayısı, akış davranış indeksi ve r2 değerleri Çizelge 2' de verilmiştir. Çizelge
2’den görüldüğü gibi üslü model farklı sıcaklık ve gilaboru konsantrasyonları için iyi sonuçlar
vermiştir (r2>0.998). Buna göre üslü model gilaboru konsantrasyonlarının akış özelliklerini
ifade etmek için kullanılabilir. Akış davranış indeksi sadece sıcaklıkla değişmektedir ve buda
meyve sularına has bir özellik olarak belirtilmiştir (Cepeda ve ark., 1999; Cepeda ve ark.,
2002). Kıvamlılık katsayısı sıcaklık arttıkça artmakta ve konsantrasyon arttıkça azalmaktadır.
Cepeda ve ark. (2002) konsantrasyonla kıvamlılık katsayısının artmasının, parçacıkların
birbirleriyle etkileşimlerinin artması ile ilişkili olduğunu tespit etmişlerdir. Sıcaklığın ve
konsantrasyonun kıvamlılık katsayısı üzerine etkisi denklem (2) kullanılarak ifade edilmiştir.
lnK = a + b1/T + cC (2)
Burada a, b ve c sabit, C konsantrasyon (ºBrix), T sıcaklık (°K) olarak tanımlanmıştır. Bu
çalışmada gilaboru örneklerinin kıvamlılık katsayısı, sıcaklık ve konsantrasyon değerleri hem
gidiş hemde dönüş yönündeki akış eğrileri için denklem (2)’ye uygulanmıştır. Böylelikle,
sıcaklığın ve konsantrasyonun kıvamlılık katsayısı üzerine etkisini gidiş yönünde ifade eden
tek bir denklem elde edilmiştir.
K = exp(-15.54 + 2943.63(1/T) + 0.13C) (3)
Önerilen denklemin regrasyon katsayısı 0.971 olarak bulunmuştur. Dönüş yönünde sıcaklık
ve konsantrasyonun kıvamlılık katsayısı üzerine etkisini ifade eden denklem aşağıdaki gibidir.
K = exp(-15.79 + 2806.88(1/T) + 0.12C) (4)
Dönüş yönünde önerilen denklemin regrasyon katsayısı 0.991 olarak bulunmuştur. Yüksek
regrasyon katsayıları göz önüne alındığında sıcaklığın ve konsantrasyonun kıvamlılık
katsayısının belirlenmesinde önemli faktörler olduğu söylenebilir (Cepeda ve ark., 2002).
Çizelge 2. Gilaboru örneklerinin farklı sıcaklık ve konsantrasyonlardaki histerezis alanları ve
üslü modelin parametreleri (Denklem (1))
Gidiş ölçümleri Dönüş ölçümleri
T (°C)
Histerezis
alanı (Pa.s) K (Pa.sn) n R2
K
(Pa.sn) n R2
59.7 °Brix 5 2.743 x 104 22.18 0.540 0.999 7.21 0.720 0.999
10 1.838 x 104 17.42 0.545 0.999 6.18 0.712 0.999
20 9.713 x 103 11.39 0.546 0.999 4.17 0.710 0.999
30 6.168 x 103 7.59 0.551 0.999 2.81 0.714 0.999
40 3.942 x 103 5.14 0.549 0.999 1.93 0.710 0.999
50 3.171 x 103 4.60 0.537 0.999 1.61 0.711 0.999
60 2.809 x 103 3.88 0.529 0.999 1.22 0.722 0.999
56.3 °Brix 5 1.587 x 104 16.02 0.547 0.999 5.91 0.708 0.999
10 1.115 x 104 12.88 0.542 0.999 4.62 0.709 0.999
20 5.984 x 103 7.60 0.554 0.999 2.85 0.716 0.999
30 5.369 x 103 7.01 0.525 0.999 2.27 0.710 0.999
40 3.944 x 103 5.55 0.523 0.999 1.74 0.715 0.999
50 2.970 x 103 4.44 0.516 0.999 1.31 0.718 0.999
60 2.448 x 103 3.65 0.510 0.999 1.00 0.726 0.999
53.1 °Brix 5 1.094 x 104 12.38 0.513 0.999 3.32 0.727 0.999
10 8.980 x 103 10.39 0.507 0.999 2.74 0.724 0.999
20 5.095 x 103 6.42 0.516 0.999 1.74 0.730 0.999
30 3.767 x 103 4.76 0.519 0.999 1.23 0.742 0.999
40 2.679 x 103 3.49 0.522 0.999 0.89 0.749 0.998
50 2.113 x 103 2.84 0.516 0.999 0.70 0.749 0.999
60 1.742 x 103 2.36 0.516 0.999 0.56 0.757 0.999
43.0 °Brix 5 3.216 x 103 3.54 0.555 0.999 0.89 0.784 0.999
10 2.691 x 103 2.86 0.561 0.999 0.71 0.792 0.999
20 1.898 x 103 2.00 0.566 0.999 0.49 0.797 0.999
30 1.140 x 103 1.32 0.604 0.999 0.47 0.773 0.999
40 9.087 x 102 0.90 0.614 0.999 0.27 0.811 0.999
50 7.367 x 102 0.72 0.628 0.999 0.22 0.821 0.999
60 6.720 x 102 0.73 0.593 0.999 0.20 0.806 0.999
35.0 °Brix 5 1.053 x 103 0.90 0.660 0.999 0.30 0.842 0.999
10 8.400 x 102 0.66 0.677 0.999 0.23 0.852 0.999
20 4.787 x 102 0.38 0.718 0.999 0.16 0.861 0.999
30 3.773 x 102 0.27 0.727 0.999 0.10 0.881 0.999
40 2.786 x 102 0.19 0.741 0.999 0.09 0.879 0.999
50 1.550 x 102 0.13 0.768 0.999 0.08 0.865 0.999
60 1.251 x 102 0.11 0.765 0.998 0.07 0.858 0.998
Sonuç
Gilaboru suyunun hazırlanan bütün konsantrelerde (59.7, 56.3, 53.1, 43.0 ve 35 °Brix)
tiksotropik davranış göstermiştir. Gilaboru örneklerinin tiksotropik özellikleri konsantrasyon
arttıkça artmış ve sıcaklık arttıkça azalmıştır. Örneklerin kayma gerilim ve kayma hızı
deneysel verileri iki parametreli üslü model kullanılarak modellenmiştir. Üslü model gilaboru
konsantrasyonlarının akış özelliklerini ifade etmek için kullanılabilir. Sıcaklığın ve
konsantrasyonun kıvamlılık katsayısı üzerine etkisini ifade eden tek bir denklem (Denklem
(2)) elde edilmiştir. Yüksek regrasyon katsayıları göz önüne alındığında sıcaklığın ve
konsantrasyonun kıvamlılık katsayısının belirlenmesinde önemli faktörler olduğu söylenebilir.
Kaynaklar
AOAC, 1990. Official methods of analysis (15th ed.). Washington, DC: Association of
Official Analytical Chemists.
Bolat, S. ve Özcan, M., 1995. Gilaburu (Vibirnum opulus L.) Meyvesinin Morfolojik,
Fenolojik ve Pomolojik Özellikleri ile Kimyasal Bileşimi. Türkiye II. Ulusal Bahçe Bitkileri
Kongresi, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları, Cilt 1, 772-775, Adana.
Cepeda, E., Hermosa, M., Llorens, F. ve Villarán, M.C., 2002. Rheological behaviour of blue
berry cloudy juice (Vaccinium corymbosum L.). International Journal of Food Science and
Technology, 37, 271-276.
Cepeda, E., Villarán, M.C. ve Ibarz, A., 1999. Rheological properties of cloudy and clarified
juice of Malus floribunda as a function of concentration and temperature. Journal of Texture
Studies, 30, 481-491.
Crandall, P.G., Chen, C.S. ve Cartér, R.D., 1982. Models for predicting viscosity of orange
juice concentrate. Food Technology, 36(5), 245-252.
Ekici, L. ve Velioğlu, S., 2003. Gilaburu ve Sağlık.
www.cine-tarim.com.tr/dergi/arsiv46/arastirma02.htm
Felter, H.W. ve Uri Lloyd, J., 2004. Viburnum opulus (U.S.P.)- Viburnum opulus.
www.ibiblio.org/herbmed/eclectic/kings/viburnum-opul.html
Kaya, A. ve Belibağlı, K.B., 2002. Rheology of solid Gaziantep pekmez. Journal of Food
Engineering, 54, 221-226.
Pearson, D., 1976. The Chemical Analysis of Foods (7th ed.). Churchill Livingstone, London.
Rao, M.A., Cooley, H.J. ve Vitali, A.A., 1984. Flow properties of concentrated fruit juices at
low temperatures. Food Technology, 38(3), 113-119.
Soylak, M., Elci, L., Saracoglu, S. ve Divrikli, U., 2002. Chemical Analysis of Fruit Juice of
European Cranberrybush (Vibirnum opulus) from Kayseri-Turkey. Asian Journal of
Chemistry, 14(1), 135-138.
Steffe, J.F., 1996. Rheological methods in food process engineering (2nd ed.) (pp. 27-32).
East Lansing, MI: Freeman Press.
Tárrega, A., Durán, L. ve Costell, E., 2004. Flow behaviour of semi-solid dairy desserts.
Effect of temperature. International Dairy Journal, 14, 345-353.





Gilaboru (Viburnum Opulus L.) Meyvesinden Hazır İçecek Tozu Eldesi
Üzerine Çalışmalar
Aylin Altan ve Medeni Maskan
Gaziantep Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, 27310 Gaziantep
Özet
Bu çalışmada, İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinde yetişen gilaboru meyvesinden içecek tozu elde edilmesi amaçlanmıştır. Sıkılarak elde edilen gilaboru suyundan püskürtmeli ve dondurarak kurutma yöntemleriyle hazır içecek tozu elde edildi. Püskürtmeli kurutucuda farklı sıcaklık (100-140°C), meyve suyu konsantrasyonu (7.5-17°Brix) ve yapışkanlığı önlemek için farklı maltodekstrin (kuru madde bazında %25-65) miktarları çalışıldı. Ayrıca tozdaki kekleşmeyi önlemek için de yaş bazda % 0.20 CaO eklenmiştir. Püskürtmeli kurutucu için en uygun çalışma koşullarının 120°C ve 7.5°Brix olduğu tespit edildi. Dondurarak kurutma yöntemiyle elde edilen ürün yapışkan olduğu halde, püskürtmeli kurutucudan elde edilenin yapışkanlık özelliğinin önemli derecede azaldığı gözlendi. Elde edilen ürünün renk değerleri (Hunter L, a, b, YI) HunterLab ColorFlex cihazı ile ölçüldü. Dondurarak kurutma yöntemiyle karşılaştırıldığında püskürtmeli kurutucudan elde edilen üründeki renk kaybı ve aynı zamanda sudaki çözünürlüğünün daha fazla olduğu görüldü.
Studies on Production of Instant Powder from Gilaboru (Vibirnum Opulus L.) Fruit
Abstract
In this study, it was aimed to produce instant powder from gilaboru fruit grown in İç Anadolu and Karadeniz region. Instant powder was produced by spray and freeze drying method from gilaboru juice obtained by pressing. In spray drier, it was studied with different temperature (100-140°C), fruit juice concentration (7.5-17 °C) and different amount of maltodextrin (25-65 % dry basis) to prevent stickiness. Furthermore, 0.2 % of CaO in wet basis added to prevent caking in powder. The optimum processing conditions for spray drier were found to be 120°C and 7.5°Brix. Whereas the product obtained by freeze drying was stick, it was observed the stickiness properties of product obtained by spray drying decreased significantly. The color values (Hunter L, a, b, YI) of obtained product was measured with HunterLab ColorFlex . It was seen that the color loss of product obtained by spray drier and at the same time its solubility in water were higher when it was compared with freeze drying method.
Giriş
Gilaboru bitkisi (Viburnum opulus L.) Dispacales (Rubiales) takımının Caprifoliaceae (Hanımeli) familyasından olup, Crampbark, Guelder Rose, European Cranberrybush gibi değişik isimlerde de bilinmektedir. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yetişmekte olan gilaboru yöreden yöreye farklı isimlerde anılmaktadır. Örneğin; Kayseri yöresinde gileburu, gilebolu, gilaburu, gilaboru; Konya yöresinde giraboğulu; Tunceli ve Karadeniz Bölgesi’nde ise gili gili şekline dönüşmüştür. Gilaboru, hızla büyüyen çok yıllık bir bitkidir ve yüksekliği 1.3 metreden 3.5 metreye kadar çıkabilir. Oldukça gösterişli, 5-10 cm çapındaki geniş salkımlar oluşturan yeşilimsi beyaz çiçekler ilkbaharda açar. İnce kabuklu, tek çekirdekli, karın yarığı bulunmayan, küre şeklindeki meyvelerden yaklaşık 30-40 tanesi bir salkımı oluşturmaktadır. Olgunlaştıkça sulanan meyveler zayıf, sarkık, şemsiyemsi bir görünüm almaktadır (Ekici ve Velioğlu, 2003). Gilaboru suyu Orta Anadolu’da yıllardır geleneksel bir içecek olarak
tüketilmektedir. Sonbahar sonlarında meyveler bıçak ya da makas kullanılarak saplarıyla toplanıp, musluk suyuyla yıkandıktan sonra yaklaşık üç ay boyunca su dolu bir kapta bekletilmekte ve bu süre sonunda meyveler olgunlaşıp, yenilebilecek bir tada gelmektedir. Daha sonra meyve suyu elde etmek için meyveler preslenmekte ve tüketimden önce suyla seyreltip bir miktar şeker ilavesiyle içmeye hazır hale getirilmektedir (Soylak ve ark., 2002). Kabukların kaynatılmasıyla elde edilen sıvının dahili ve harici kullanım alanları vardır. Hafif astım, epilepsi nöbetleri, yüksek tansiyon, bazı kalp rahatsızlıkları, kramplar, menstrüal sancılar, kabakulak, doğum sonrası sancılar, uyku bozuklukları, romatizma ve bazı sinir rahatsızlıklarında dahili olarak, egzama gibi bazı cilt problemlerinde ise harici olarak kullanılmaktadır (Felter ve Lloyd, 2004). Gilaboru suyunun böbrekte oluşan kum ve taşları eritici özelliği olduğu da bildirilmektedir. Tıbbi amaçla da kullanılan bu meyvenin tazesinin bileşiminde % 7.81 suda çözünebilir kuru madde, % 5.83 indirgen şeker, % 6.71 ham protein, % 19.86 ham selüloz ile 560 mg/kg askorbik asit, 2473.8 mg/kg potasyum, 402.62 mg/kg sodyum bulunmaktadır (Bolat ve Özcan, 1995).
Püskürtmeli kurutucular, ürünün ince damlacıklar haline getirildiği sistem yani atomizer, sıcak hava üretim düzeni, sıcak hava ile atomize edilmiş olan ürünün karşılaştırıldığı kurutma hücresi ve nihayet kurumuş tozun toplanıp kurutucudan alındığı düzen yani kollektör, olmak üzere başlıca dört kısımdan oluşurlar. Atomizerde oluşturulan damlacıkların aynı irilikte olması son derece önemlidir. Kuruma iri damlacıklara göre ayarlanacağından, tek düze bir kuruma ancak, tek düze irilikteki damlacıklarla olanaklıdır. Ayrıca tekdüze irilikteki damlacık, kurumuş ürünün rehidrasyonun da tek düzeliğini sağlar (Cemeroğlu ve Acar, 1986).
Püskürtmeli kurutma yöntemiyle kurutulan ürünler, yapışkan ve yapışkan olmayan ürünler olmak üzere iki önemli grupta sınıflandırılabilir. Genellikle yapışkan ürünleri püskürtmeli kurutma ile kurutmak zordur. Kurutma işlemi boyunca şurup olarak kalabilirler veya kurutucu duvarına yapışabilir yahut kurutma çemberinde istenmeyen topaklaşma oluşturabilirler. Yapışkan ürünlere bazı örnekler; meyve ve sebze suyu tozları, bal tozları ve amorf laktoz tozudur. Yapışkan olmayan ürünler daha basit kurutucu dizaynı kullanarak kurutulabilir ve elde edilen toz nispeten daha az higroskopik ve serbest akışkanlığı daha fazladır (Goula ve Adamopoulos, 2004a).
Dondurarak kurutma yönteminde; kurutulacak ürün önce dondurulmakta ve böylece gıdadaki su bulunduğu yerde buz halinde bağlanmakta, daha sonra buz uygun koşullar altında sublime edilmektedir. Dondurulmuş ve –30°C dolaylarına kadar soğutulmuş gıda, dondurarak kurutma cihazında vakum altında kurutulur. Herhangi bir ısıl işleme tabi tutulmadığı için bu yöntemle elde edilen gıdaların kalite parametrelerindeki kaybın daha az olduğu bilinmektedir (Cemeroğlu ve Acar, 1986).
Bu çalışmada sağlık açısından birçok faydası olan gilaboru meyvesinden püskürtmeli ve dondurarak kurutma yöntemleri kullanılarak içecek tozu eldesi araştırılmıştır.
Materyal ve Yöntem
Gilaboru suyunun hazırlanması
Araştırmada Kayseri’nin Hisarcık ilçesinden temin edilen gilaboru meyvesi hazır toz içecek elde etmek için kullanıldı. Meyve suyu elde etmek için meyveler preslenip elekten geçirilerek berrak gilaboru suyu elde edilmiştir. Elde edilen 7.5°Brix’lik gilaboru suyu vakum altında 20 °Brix’e konsantre edilerek daha sonraki kurutma deneyleri için dolapta 4°C sıcaklıkta muhafaza edildi.
Kurutma deneyleri örneklerinin hazırlanması
Yapılan ön çalışmalarda gilaboru suyunun kurutma sırasında kurutucunun çeperlerine yapıştığı gözlendi ve meyve suyu tozu elde edilememiştir. Bu yüzden yapışkanlığı önlemek için farklı konsantrasyondaki gilaboru suyuna farklı miktarlarda maltodekstrin eklendi. 7.5-17°Brix aralığındaki gilaboru suyuna kuru madde üzerinden % 25-65 kadar maltodekstrin eklenerek (Adhikari ve ark., 2004) kurutma denemeleri Çizelge 1'de görüldüğü gibi tasarlandı. Ayrıca tozdaki kekleşmeyi önlemek için de yaş bazda % 0.20 CaO eklendi (Jaya ve Das, 2004). Daha sonra hazırlanan örnekler 85 kgf/cm2 basınçta DF1/CHBA model (Brook Crompton, Doncaster, England) homojenizatörle homojenize edildi.
Çizelge 1. Kurutma deneyleri için hazırlanan deney tasarımı.
Kurutma deneyi örnekleri
Kurutma sıcaklığı (T°C)
Gilaboru suyu konsantrasyonu (°Brix)
Maltodekstrin miktarı (% kuru bazda)
CaO miktarı
(% yaş bazda)
1
130
15.5
25
0.20
2
140
16.0
50
0.20
3
110
17.5
65
0.20
4
100
7.5
65
0.20
5
110
7.5
65
0.20
6
110
17.0
65
0.20
7
120
17.0
65
0.20
8
110
7.5
65
0.20
9
120
7.5
65
0.20
10
130
7.5
65
0.20
11
140
7.5
65
0.20
Kimyasal analizler
Gilaboru suyunda; pH, toplam kuru madde, suda çözünür kuru madde (°Brix), protein ve toplam şeker miktarları belirlendi. Meyve suyunun pH'ı, pH 211 Microprocessor (Italy) model pH metre kullanılarak belirlendi. Gilaboru suyu ve kurutularak elde edilen ürünlerin toplam kuru madde miktarına Sortorius (Germany) Thermo Control YTC 01L. model infrared nem tayin cihazı ile bakıldı. Suda çözünür kuru madde (°Brix) OPTON model Refraktometre (F.G. Bode, Hamburg) kullanılarak 25oC’de ölçüldü. Protein miktarı standart Kjeldahl metodu (Nx6.25) ile belirlendi. Toplam şeker miktarı Lane-Eynon metodu (Pearson, 1976) ile analiz edildi. Yoğunluk 50 mL’lik piknometre ile ölçüldü.
Renk ölçümü
Renk analizi HunterLab ColorFlex (A60-1010-615 Model Colormeter, HunterLab, Reston, VA) cihazı ile L, a, b ve YI değerleri ölçülerek yapıldı. Ölçümlerden önce renk aletinin kalibrasyonu beyaz referans plaka (L = 93.00, a = -1.12, b = 1.29) ile yapıldı. Renk değerleri L (beyazlık, parlaklık/siyahlık), a (kırmızılık/yeşillik) ve b (sarılık/mavilik) olarak ifade edilmiştir. Ayrıca, YI-değeri (sarılık indeksi), sarılık ölçümü ile paralel olarak, işlemler esnasındaki renkteki bozunumları (berraklığın, saydamlığın yok olması) göstermektedir. Toplam renk değişimi farkı (ΔE), kurutma boyunca renk değişimini tanımlamaktadır ve aşağıdaki formülden (denklem 1) hesaplanmıştır:
202020−+−+−=)bb()aa()LL(EΔ (1)
Burada L0, a0 ve b0 değerleri gilaboru suyu-maltodekstrin karışımının renk değerleridir. L, a ve b değerleri ise püskürtmeli ve dondurarak kurutma yöntemiyle kurutularak rekonstitüe edilen gilaboru suyu değerlerini göstermektedir.
Kurutma deneyleri
1) Püskürtmeli kurutucu ile kurutma
Püskürtmeli kurutma işlemi için laboratuvar tipi püskürtmeli kurutucu (Spray Dryer SD-04, Leeds, England) kullanıldı. Gilaboru-maltodekstrin karışımı peristaltik pompa yardımıyla pompalanmıştır. Farklı sıcaklıklar (Çizelge 1) denenerek optimum sıcaklığa karar verildi. Havanın akış hızı kontrol edilebilir olup değişik akış hızları (0.0057-0.0062 m3/s) denendi. Havanın akış hızı anemometre (LCA 6000, UK) kullanılarak ölçüldü. Püskürtmeli kurutucu kontrol edilebilir besleme hızına sahip olup uygun besleme hızının 0.108 mL/s olduğu görüldü.
2) Dondurarak kurutma
Dondurarak kurutma işlemi FD-1 Freeze Dryer (Eyela, Tokyo) model kurutucu kullanılarak yapıldı. Püskürtmeli kurutucu için hazırlanan örnekler aynı zamanda dondurarak kurutma işlemi ile de kurutuldu.
Çözünürlük
Püskürtmeli ve dondurarak kurutma yöntemiyle elde edilen ürünlerin çözünürlüğü, 1g ürüne 25 mL damıtık su (30°C) eklenerek bakıldı (Goula ve Adamopoulos, 2004b). 50ml cam beher içindeki karışım manyetik karıştırıcı (VELP Scientifica, Italy) ve balık kullanarak düşük hızda karıştırıldı. Maddenin tamamen çözülmesi için geçen zaman kaydedildi.
Bulgular ve Tartışma
Kurutma deneyleri için kullanılan gilaboru suyuna ait analiz sonuçları Çizelge 2’de verilmiştir.
Çizelge 2. Gilaboru suyunun bazı özellikleri.
Suda çözünür kuru madde (oBrix)
7.50
PH
3.33
Yoğunluk(g/ml)
1.02
Toplam şeker miktarı (%, kuru maddede)
5.84
Protein (%, kuru maddede)
0.19
Püskürtmeli kurutma, sıvı gıdaları yada meyve pürelerini toz haline dönüştürmek için geniş çapta kullanılan bir metottur. Şeker bakımından zengin örneğin; meyve suları ve bal gibi gıdaların kuru taneciğe dönüşümü, azalan hacim ve daha uzun raf ömrünü sağlar. Ancak şeker bakımından zengin gıdaları özellikle meyve sularını herhangi bir katkı maddesi eklenmeden başarıyla kurutmak çok zordur (Masters, 1976). Nitekim bu çalışma da bu zorluk görülmüştür. Gilaboru suyu öncelikle hiçbir katkı maddesi eklenmeden kurutulmaya çalışılmış fakat kurutma boyunca önemli derecede yapışkanlık göstermiştir. Bu yapışkanlık, şeker bakımından zengin gıdaların önemli içeriklerinden olan küçük molekül ağırlığa sahip olan şekerlerden früktoz, glikoz ve sükrozdan kaynaklandığı bildirilmektedir (Adhikari ve ark., 2004). Literatürde yapılan birçok çalışmada yapışkanlık problemini önlemek ve serbest akışkanlığa sahip toz elde etmek için kurutma yardımcıları örneğin izole edilmiş protein, maltodekstrin, kekleşmeyi önleyici maddeler (trikalsiyum fosfat, silisyum dioksit, silikatlar, fosfatlar, stearik asit ve modifiye karbonhidratların tuzları) eklendiği görülmüştür (Bhandari ve ark., 1997b; Peleg ve Hollenbech, 1984; Roos, 1995).
Bu çalışmada yapışkanlığı önlemek için farklı miktarlarda maltodekstrin farklı konsantrasyonlardaki gilaboru suyuna eklenmiştir. Farklı besleme akış hızı, sıcaklık ve hava akış hızı denendi (Çizelge 3). Buna göre % 65 maltodekstrin, 0.108 mL/s besleme akış hızı, 120°C hava sıcaklığı ve 0.0057 m3/s hava akış hızının optimum çalışma koşulları olduğu tespit edildi.
Çizelge 3. Farklı miktarlardaki maltodekstrin (MD), CaO ve gilaboru suyu karışımının ve farklı çalışma koşullarının (havanın hacimsel hızı (V), besleme akış hızı ve havanın sıcaklığı (T°C)) ürün üzerine etkisi.
Kurutma deneyleri
T°C
V (m3/s)
Besleme akış
hızı(mL/s)
°Brix
MD (%)
CaO mik-
tarı (%)
Sonuç
1
130
0.0059
0.216
15.5
25
0.20
Yapışkan
2
140
0.0062
0.216
16.0
50
0.20
Kurumadı
3
110
0.0057
0.108
17.5
65
0.20
Kuru
4
100
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Kurumadı
5
110
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Kuru
6
110
0.0057
0.108
17.0
65
0.20
Kuru
7
120
0.0057
0.108
17.0
65
0.20
Kuru
8
110
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Kuru
9
120
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Kuru
10
130
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Kuru
11
140
0.0057
0.108
7.5
65
0.20
Yapışkan
Çizelge 3 incelendiğinde, yüksek sıcaklıkta kurutulduğunda malzemenin kurutucu duvarına yapıştığı görülmektedir. Benzer davranış Goula ve Adamopoulos (2004a) çalışmasında da görülmüştür. Çalışmalarında, domates pulpunu püskürtmeli kurutma ile kuruturken sıcaklığı 110°C’den 130°C’ye çıkardıklarında kurutucu çeperinde birikmenin azaldığını fakat 130°C’den 140°C’ye çıkardıklarında ise çeperde birikmenin arttığını gözlemlemişlerdir. Yapışkanlık temel olarak küçük molekül ağırlığa sahip olan şekerlerden früktoz, glikoz ve sükrozdan kaynaklanmaktadır. Püskürtmeli kurutmada yapışkanlığı önleyebilmek için kuruyan taneciğin yüzey sıcaklığı (Ts) camsı geçiş (glass transition) sıcaklığının 20°C fazlasından (Tg+20°C) düşük olması gerekmektedir. Ayrıca, yapışkanlığı önleyerek toz elde edebilmek için kurutma yardımcıları özellikle maltodekstrin ya da düşük nem ve düşük sıcaklık kullanılması, kurutma işleminin sonuna doğru kurutma çemberinin alt kısmına soğuk havanın verilmesi ve kazıyıcı kullanılması önerilmektedir (Bhandari ve ark., 1997a).
Çizelge 3’e bakıldığında havanın sıcaklığı 100°C’ye ayarlandığında ürünün kurumadığı yani sıcaklığın yeterli olmadığı görülmektedir. Benzer durum 140°C'de görülmüş fakat burada söz konusu sıcaklık değil besleme akış hızının yüksek olmasıdır. Aynı sıcaklıkta havanın hacimsel akış hızının fazla olmasına rağmen yeterli kurutmayı yapamamıştır. Bu çalışmada kuruyan tanecikler kazıyıcı yardımıyla alınmıştır. Aynı özelliklere sahip örnekler dondurarak kurutma yöntemiyle de kurutulmuş fakat yapışkan bir ürün elde edilmiştir. Literatürde, kurutulan ürünün sıcaklığı glass transition sıcaklığından yüksek ise katı materyalin viskozitesi yapıyı desteklemek için yeterli olamayacağı ve çökme yada büzülmenin oluşacağı bildirilmektedir (Bhandari ve Howes, 1999). Benzer durumlar bu çalışmada dondurarak kurutulan üründe tespit edilmiştir.
Ürün Analizi
Püskürtmeli kurutma yöntemiyle kurutulan örnekler 8, 9, 10, 11 (Çizelge 3) ve dondurarak kurutulan üründe toplam kuru madde, çözünürlük ve renk değerlerine bakıldı. Çizelge 4
püskürtmeli ve dondurarak kurutma yöntemiyle kurutulan ürünlerin toplam kuru madde ve çözünürlük değerlerini vermektedir.
Çizelge 4. Farklı yöntemlerle kurutulan ürünlerin toplam kuru madde ve çözünürlük değerleri.
Püskürtmeli Kurutma
Dondurarak kurutma
110°C
120°C
130°C
140°C
Toplam kuru madde (%)
98.76
96.65
93.1
97.33
94.04
Çözünürlük zamanı (saniye)
120
77
66
252
257
Bu çalışmada 110, 120 ve 130°C’de kurutulan örneklerden toz elde edilirken, 140°C’de yapışkanlığın fazla olduğu görülmüş ve az miktarda toz elde edilmiştir. Elde edilen tozda da depolama sırasında kekleşme olduğu gözlenmiştir. Buna bağlı olarak, 140°C’deki ürünün çözülmesi diğerlerine (110, 120 ve 130°C) göre daha çok zaman almıştır (Çizelge 4). Don-durarak kurutmada da durum 140°C’de kurutulan ürünle aynı olduğu görülmüş ve çözünürlük değeri ise 257 saniyedir. Bununla birlikte 120 ve 130°C’de kurutulan ürün tozları daha kısa zamanda çözünmüşlerdir (sırasıyla 77 ve 66 saniye). En yüksek kuru madde ise 110°C’de kurutulan üründe elde edilirken bu değer 130°C’de düşmüştür. Dondurarak kurutmada ise toplam kuru madde miktarı % 94.04’dür.
Çizelge 5 gilaboru suyu ve kurutma işlemi için hazırlanan karışımın ve elde edilen ürünlerin renk değişimlerini vermektedir.
Çizelge 5. Gilaboru suyu, kurutma işlemi için hazırlanan karışımın ve kurutma sonunda re-konstitüe edilen ürünlerin renk değişimi.
Renk Parametreleri
L
a
b
YI
ΔE
Gilaboru suyu
28.65
17.52
14.53
134.89
Gilaboru suyu-MD karışımı
28.85
17.06
14.26
131.43
Püskürtmeli kurutma
110°C
27.95
21.24
15.18
151.81
4.37
120°C
26.31
20.11
14.66
154.62
3.98
130°C
25.71
20.20
14.60
157.90
4.45
140°C
14.29
6.02
6.28
109.54
19.93
Dondurarak kurutma
27.50
13.69
13.69
139.11
2.25
Kurutma işlemleri sonunda elde edilen ürünler başlangıç katı madde miktarına (% 88.27) rekonstitüe edilerek renkleri incelenmiştir. Parlaklık yani L değeri püskürtmeli kurutmada sıcaklık artıkça azalmıştır. Farklı meyvelerin kurutulmasıyla yapılan çalışmalarda parlaklığın düştüğü belirlenmiştir. Bu düşüş, enzimatik olmayan esmerleşme ve pigmentlerin bozulması ile açıklanmıştır (Feng ve Tang, 1998; Maskan, 2000; Maskan ve ark., 2002). Dondurarak kurutmada L değeri püskürtmeli kurutmadan (120, 130 ve 140°C) yüksektir. En düşük kırmızılık değeri (a) 140°C’de kurutulan üründe görülmüştür. 110, 120 ve 130°C’de kurutulan ürünlerin kırmızılık değeri dondurarak kurutmadan daha fazladır. YI-değeri (sarılık indeksi), sarılık ölçümü ile paralel olarak, işlemler esnasındaki renkteki bozunumları (berraklığın, saydamlığın yok olması) göstermektedir. YI-değeri sıfır seviyesinde su-beyazlığına eşittir ve berraklık değerini ifade etmektedir. YI-değeri yükselmesi, berraklığın bozulduğunu gösterir. Püskürtmeli kurutmada sıcaklık yükseldikçe 140°C dışında YI-değerinin arttığı gözlenmiştir. Dondurmalı kurutmada ise bu değer ilk değerden çokta fazla değildir (Çizelge 5). Bu da bize dondurmalı kurutmada püskürmeli kurutmaya göre bozulmanın daha az olduğunu göstermektedir. Toplam renk değişimi farkı (ΔE), kurutma boyunca renk değişimini
tanımlamaktadır. Kurutma sıcaklığı ve ve zaman kurutma boyunca renk değişimi için önemli parametrelerdir. Çizelge 5’de görüldüğü üzere en fazla renk değişimi 140°C’de kurutulan üründe meydana gelmiştir. En az değişim ise dondurarak kurutma ve püskürtmeli kurutmada ise 120°C’de görülmüştür.
Sonuç
Gilaboru suyu maltodekstrin ilavesiyle püskürtmeli kurutma yöntemi kullanılarak kurutulmuştur. Fakat başarılı kurutma işlemi 110-130°C’de gerçekleşirken 140°C’de başarılı kurutma gerçekleşmediği gözlenmiştir. Dondurarak kurutmada yapışkanlık özelliği giderilememiş ve sonuçta yapışkan bir ürün elde edilmiştir. Elde edilen ürünlerin çözünürlük, renk, toplam katı madde miktarı ve fiziksel olarak bakıldığında püskürtmeli kurutma yöntemiyle 120°C’de en iyi ürünü verdiği tespit edilmiştir.
Kaynaklar
Adhikari, B., Howes, T., Bhandari, BR. ve Troung, V., 2004. Effect of Addition of Maltodex-trin on Drying kinetics and Stickiness of Sugar and Acid-Rich Foods during Convective Dry-ing:Experiments and Modelling. Journal of Food Engineering, 62, 53-68.
Bhandari, B.R. ve Howes, T., 1999. Implication of Glass Transition for the Drying and Stabil-ity of Dried Foods. Journal of Food Engineering, 40, 71-79.
Bhandari, BR., Datta, N. ve Howes, T., 1997a. Problems Associated with Spray Drying of Sugar-Rich Foods. Drying Technology, 15(2), 671-684.
Bhandari, BR., Datta, N., Crooks, R., Howes, T. ve Rigby, S., 1997b. A Semi-Empirical Ap-proach to Optimise the Quantity of Drying Aids Required to Spray Dry Sugar-Rich Foods. Drying Technology, 15(10), 2509-2525.
Bolat, S. ve Özcan, M., 1995. Gilaburu (Vibirnum opulus L.) Meyvesinin Morfolojik, Fenolojik ve Pomolojik Özellikleri ile Kimyasal Bileşimi. Türkiye II. Ulusal Bahçe Bitkileri Kongresi, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Yayınları, Cilt 1, 772-775, Adana.
Cemeroğlu, B. ve Acar, J., 1986. Meyve ve Sebze İşleme Teknolojisi. Sanem Matbaacılık, Ankara.
Ekici, L. ve Velioğlu, S., 2003. Gilaburu ve Sağlık.
www.cine-tarim.com.tr/dergi/arsiv46/arastirma02.htm
Felter, H.W. ve Uri Lloyd, J., 2004. Viburnum opulus (U.S.P.)- Viburnum opulus.
www.ibiblio.org/herbmed/eclectic/kings/viburnum-opul.html
Feng, H. ve Tang, J., 1998.Microwave Finish Drying of Diced Apples in a Spouted Bed. Journal of Food Science, 63(4), 679-683.
Goula, AM. ve Adamopoulos, KG., 2004a. Spray Drying of Tomato Pulp in Dehumidified Air I. The Effect on Product recovery. Journal of Food Engineering, basımda.
Goula, AM. ve Adamopoulos, KG., 2004b. Spray Drying of Tomato Pulp in Dehumidified Air II. The Effect on Powder Properties. Journal of Food Engineering, basımda.
Jaya, S. ve Das, H., 2004. Effect of Maltodextrin, Glycerol Monostearate and Tricalcium Phosphate on Vacuum Dried Mango Powder Properties. Journal of Food Engineering, 63, 125-134.
Maskan, A., Kaya, S. Ve Maskan, M., 2002. Effect of Concentration and Drying Processes on Color Change of Grape Juice and Leather (pestil). Journal of Food Engineering, 54, 75-80
Maskan, M., 2000. Microwave/air and Microwave Finish Drying of Banana. Journal of Food Engineering, 44, 71-78.
Masters, K., 1976. Spray Drying (2nd ed.). John Wiley & Sons Inc, New York.
Pearson, D., 1976. The Chemical Analysis of Foods (7th ed.). Churchill Livingstone, London.
Peleg, M. ve Hollenbech, AM., 1984. Flow Conditioners Anticaking Agents. Food Technol-ogy, 38(3), 93-102.
Roos, YH., 1995. Glass Transition-related Physicochemical Changes in Foods. Food Tech-nology, 49(10), 97-102.
Soylak, M., Elci, L., Saracoglu, S. ve Divrikli, U., 2002. Chemical Analysis of Fruit Juice of European Cranberrybush (Vibirnum opulus) from Kayseri-Turkey. Asian Journal of Chemis-try, 14(1), 135-138.

Hiç yorum yok: